Erdoğan, Çin’in önde gelen gazetesine yazdı: ‘Tuhaf zamanlardan geçerken’ diyalog kanalları açık tutulmalı

2 Eylül 2025

T24 Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Şanghay İşbirliği Örgütü’nün 25. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi için bulunduğu Çin’e gittiği gün ülkenin önde gelen yayın kuruluşlarından People’s Daily’de bir makalesi yayımlandı. Erdoğan makalesinde “‘Tuhaf zamanlardan geçerken’ güven tesis etme, diyalog kanallarını açık tutma ve krizleri çözme iradesiyle sorumluluk üstlenmeye devam edeceğiz. Çin Halk Cumhuriyeti’nin öncü bir aktörü olduğu uluslararası toplumun da ortak vicdan ve müşterek çıkarlar etrafında birleşmesinin daha adil ve müreffeh bir dünyanın kapısını açacağına inanıyoruz.”  ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, Çin’in önde gelen yayın organlarından People’s Daily için “Barış ve Adalet İçin Ortak Yol” başlıklı bir makale kaleme aldı. 

“Rusya-Ukrayna savaşının körüklediği küresel krizlerin etkilerini azaltmak için pratik çözümler geliştirdik”

“Türkiye, tarih boyunca köprüler kuran ve medeniyetleri yan yana getiren bir ülke olmuştur. Dış politikamızın temelinde güven tesis etmek, iletişim kanallarını açık tutmak ve krizleri çözme kararlılığını göstermek yatmaktadır. Bu anlayışla hem bölgemizin hem de küresel toplumun istikrarına önemli katkılar sunuyor; barışın, istikrarın ve diyaloğun egemen olması için yoğun gayret gösteriyoruz.” diye yazan Erdoğan şöyle devam etti:

“Karadeniz Tahıl Girişimi örneğinde olduğu gibi Rusya-Ukrayna savaşının körüklediği küresel krizlerin etkilerini azaltmak için pratik çözümler geliştirdik. Girişim sayesinde dünya genelinde milyonlarca insanın gıda güvenliği teminat altına alındı. Tarafları Antalya ve İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız barış görüşmelerinde bir araya getirerek hem diplomasi trafiğini sürdürdük hem de insani koridorların açılmasını sağladık. Ayrıca Rusya ile Ukrayna arasındaki esir takaslarında da kritik rol üstlendik. Son olarak Temmuz 2025’te İstanbul’da yeniden başlayan barış görüşmelerine ev sahipliği yaparak sürece katkımızı artırdık. ‘Savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz’ düsturuyla barış diplomasimizi sabırla devam ettiriyoruz.”

“Filistin meselesinde kalıcı barışın teminatı bizce açıktır”

“Dünyamız bugün tarihin görmediği kadar çok ve karmaşık krizlerle sarsılıyor” diyen Erdoğan, mevcut uluslararası sistemin bu krizlerin üstesinden gelmekte ve “masumların haklarını korumakta” yetersiz kaldığını belirterek Gazze’de yaşanan trajediye değindi. “Gazze’de yaşananlar, İsrail’in gerçekleştirdiği işgal ve katliam bu gerçeğin en çarpıcı örneklerinden biridir,” diyen Erdoğan, “Gazze konusunda Türkiye’nin tavrı nettir; çünkü siyasetimizin merkezinde insan ve insan hakları vardır. Sivil halkın güvenliği, insani yardımlara kesintisiz erişim ve kalıcı bir ateşkes için yürüttüğümüz çalışmalar artarak devam ediyor. Bir yandan sahada ihtiyaç sahiplerinin elinden tutarken diğer yandan diplomasi ile ateşkesin hayata geçirilmesi ve masum sivillerin güvenliğinin teminat altına alınması için çalışıyoruz.” ifadelerini kullanarak şöyle devam etti:

“Filistin meselesinde kalıcı barışın teminatı bizce açıktır; 1967 sınırları esas alınarak başkenti Doğu Kudüs olacak tam bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti inşa edilmelidir. Filistin Devleti’nin inşası tüm bölgenin kalıcı barışı için hayati önemdedir”

“Bölgesel barış için atılan adımlar çok cepheli olmalı”

Bölgesel barış için atılan adımların çok cepheli olması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Ekonomik bağlantılar, altyapı projeleri, enerji iş birlikleri ve kültürel değişim güveni pekiştiren kurumsal unsurlardır. Türkiye farklı coğrafyalarda yürüttüğü projelerle küresel istikrarı güçlendiren insani yardım kapasitesini artıran ve çok taraflı platformlarda çözüm üreten bir aktör olmayı sürdürecektir.” dedi. 

“Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti, güçlü devlet gelenekleri, kalkınma yolundaki kararlı tutumları ve büyüyen ekonomileriyle Asya kıtasının doğu batı ucundaki iki kadim medeniyetin temsilcileridir. Halklarımız arasındaki münasebetlerin geçmişi binlerce yıl ötesine gidiyor” ifadelerini kullanan Erdoğan, Türkiye-Çin ilişkileriyle ilgili olarak “Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında 1971 yılında diplomatik bağların kurulmasından itibaren kapsamlı siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel ilişkiler istikrarlı bir gelişme kaydetmiştir. Bu köklü ve yakın iş birliğinin, karşılıklı saygı ve kazan-kazan temelinde ilerletilmesine büyük önem veriyoruz,” ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, makalesini “‘Tuhaf zamanlardan geçerken’ güven tesis etme, diyalog kanallarını açık tutma ve krizleri çözme iradesiyle sorumluluk üstlenmeye devam edeceğiz. Çin Halk Cumhuriyeti’nin öncü bir aktörü olduğu uluslararası toplumun da ortak vicdan ve müşterek çıkarlar etrafında birleşmesinin daha adil ve müreffeh bir dünyanın kapısını açacağına inanıyoruz.” ifadeleriyle sonlandırdı.