Prof. Dr. Özlü: Henipavirüs’te salgın tespit edilmiş değil

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü: Yeni Henipavirus Virüsleri Üzerine Endişe

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, insanlara bulaşma riski taşıdığı öne sürülen “Henipavirus” cinsine ait 2 yeni virüsle ilgili endişeleri değerlendirdi. Salgın tehdidi olmadığını belirten Prof. Dr. Özlü, konu hakkında şunları söyledi:

“Çin’in Yünnan eyaleti yakınlarında yarasalar üzerinde yapılan bir araştırmada insanlarda ağır hastalık yapabilen bazı virüsler tespit edildi. Özellikle yarasaların böbreklerinden alınan idrar örneklerinde bu virüsler ve bakteriler bulundu. Bu virüsler arasında daha önce insanlarda ağır akciğer hastalıklarına ve beyin iltihaplarına sebep olan 2 yeni virüs cinsi yer alıyor. Yarasa, virüs ve Çin kelimelerinin bir araya gelmesiyle genel bir endişe oluştu. Ancak bu tamamen bilimsel bir çalışmadır ve henüz bir hastalık veya salgın tehdidi belirlenmemiştir. Yine de bu virüslerin insanlarda hastalık yapma potansiyelinden bahsedilebilir. Yarasalar, meyve bahçelerine yakın bölgelerde yaşıyorlar. Bu virüsler yarasa idrarları aracılığıyla meyvelere bulaşabilir ve insanlara geçip hastalığa yol açabilir. Şu an herhangi bir tehdit söz konusu değildir.”

“Zoonotik Hastalıkların Yayılma Riski Artıyor”

Prof. Dr. Özlü, yaban hayatı ile insan etkileşiminin artmasının risk oluşturduğunu vurgulayarak, “Vahşi hayvanların yaşam alanlarına müdahale edildikçe, farklı virüslerle karşılaşma ve hayvanlardan insanlara geçen zoonotik hastalıkların yayılma riski artmaktadır. İnsanların vahşi hayvanların yaşam alanlarına karışmaması gerekmektedir. Biz doğanın bir parçasıyız ve diğer canlılarla birlikte dünyayı paylaşmalıyız. Bir hayvanın dışkısı ya da idrarıyla temas eden ürünleri tüketmekten kaçınmak önemlidir.”

“Yaban Hayvanlarındaki Virüsler İnsanlara Geçebilir”

Türkiye’de yaban hayvanları üzerinde yapılan bir virüs taramasının olmadığını belirten Özlü, “Yaban hayvanlarında, domuzlarda, ayılarda ve diğer hayvanlarda bulunan virüslerin insanlara geçme olasılığı vardır. Türkiye’de yaban hayvanlarıyla ilgili bir virüs taraması sonucu elimde bulunmamaktadır. Ancak hayvancılıkla uğraşan kişilerde bazı hayvan kaynaklı hastalıklar görülebilmektedir. Tüberküloz en yaygın hastalıklardan biridir. Türkiye’de ‘kuş gribi’ gibi salgınlar yaşanmıştır. Hayvanlardaki virüslerin varlığı bilinmekle birlikte genel bir açıklama yapılamaz” dedi. (DHA)

Related Posts

Prof. Dr. Yılmaz: Gül hastalığında en korktuğumuz şey, geçici olan damar genişlemelerinin kalıcı hale gelmesi

Prof. Dr. Yılmaz: Gül hastalığında en korktuğumuz şey, geçici olan damar genişlemelerinin kalıcı hale gelmesi

3 ay boyunca o belirtiyi umursamadı, meğer kansermiş: ‘Her yerime yayıldı’

Avustralya’da yaşayan 39 yaşındaki Krystal Maeyke, ilk karın ağrılarını hissettiğinde aklına gelen tek şey bir gıda intoleransı oldu. Sağlıklı besleniyor, düzenli spor yapıyor, yaşam tarzına özen gösteriyordu. Ciddi bir hastalıkla yüz yüze olduğunu düşünmedi bile. Ancak ağrılar geçmek yerine giderek arttı. Üç ay sonra hastaneye kaldırıldığında gelen teşhis hayatını alt üst etti.

Göbekle gelen düşüş

Göbek çevresi büyüdükçe erkeklik hormonu azalıyor. Kilo kaybetmek, sadece görünümü değil, hormonu da geri getiriyor. Beslenme düzeni, insülin direnci, uyku ve bağırsak sağlığı da testosteron seviyesini etkiliyor. Peki hangi yiyecekler destek sağlar?

Kenelere dikkat! Yaz aylarında artan KKKA vakalara karşı ne yapmalı?

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hastane Enfeksiyon Kontrol Kurulu Başkanı Doç. Dr. Gamze Kalın Ünüvar, yaz aylarında artan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarına karşı önemli uyarılarda bulundu.

Sağlık Bakanlığı’nın yeni düzenlemesi “tetkik kısıtlaması” getirdi: TTB’den “Hekim bağımsızlığına darbe!” tepkisi geldi!

“Hangi branştan olursa olsun bütünlüklü bir değerlendirme yapmak her hekimin hem görevi hem sorumluluğudur”

Et kadar besleyici ama daha az tüketiliyor, faydaları saymakla bitmiyor!

Düşük tüketim oranına rağmen yüksek besin değerine sahip olan mantar, B grubu vitaminler, potasyum ve antioksidanlar açısından zengin içeriğiyle bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Uzmanlar özellikle çocuklar ve gençler için mantar tüketimini öneriyor.