ABD hükümetinin ABD Göçmenlik ve Gümrük Uygulama Dairesi görevlileri, Tufts Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Rümeysa Öztürk’ü Filistin yanlısı protestolara katılmaktan günlerce izledi.
Sonra da maskeli adamlar, Somerville, Massachusetts’te plakasız bir araçla gözaltına aldı.
Muhtemelen konuşmaları dinlendi, kimlerle görüştüğü izlendi.
Bu sırada bir yabancı terör örgütüne maddi destek sağlamak kapsamında bir suç bulunsa, bununla hâkim önüne çıkarılırdı…
Rümeysa, Amerika’da Kongre’nin de onayıyla hayata geçirilen ve Başkan Trump yönetiminin durdurmayı planladığı Fulbright bursu ile yüksek eğitim almaktaydı.
Bu bursu almak için önce Türkiye’de bir komisyon önüne çıkıyorsunuz.
Akademik olup olmadığınız, zihni ve düşünsel melekeleriniz tartılıyor.
Radikallerin bu onaydan geçmesi zor.
Rümeysa’nın Şehir Üniversitesi’nde burslu okuduğunu da ekleyelim.
Tufts’taki doktorası ise Çocuk ve İnsan Gelişimi üzerine…
Yazma ve konuşma yetenekleri onu hedef hâline getirdi.
Rümeysa Öztürk, Fatima Rahman, Genesis Perez ve Nicholas Ambeliotis ile ortak imzalı Tufts Daily’de çıkan yazı, okul yönetimini Tufts Topluluğu Birliği Senatosu’nun aldığı karara uymaya çağırıyor.
32 kişi de destek vermiş.
Bu karar, “Üniversitenin Filistin soykırımını kabul etmesini, Üniversite Başkanı Sunil Kumar’ın açıklamalarından dolayı özür dilemesini, yatırımlarını açıklamasını ve İsrail ile doğrudan veya dolaylı bağlantısı olan şirketlerden yatırımını çekmesini…” öngörmekte.
ABD, İsrail ve Yahudi nefretine karşı jandarmalık yapan Kanarya Misyonu grubu buradan Rümeysa’yı hedefe alıyor.
Boykotu desteklemesinin ve İsrail karşıtı aktivizminin altı çiziliyor.
Perşembe günü Amerikan Dışişleri Bakanı Mark Rubio, Reuters muhabiri Hümeyra Pamuk’un sorusunu Guyana’da cevapladı.
Rümeysa’nın vizesinin iptal edildiğini, yazdığı Gazze konulu görüş yazısı nedeniyle değil, vize alırken gelme nedenlerini beyanda eksiklik olması üzerinden açıkladı:
“Bir öğrenci olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne girmek için başvurduğunuzu söylerseniz ve sebep olarak sadece op-ed yazmak değil, aynı zamanda üniversiteleri tahrip etmek, öğrencilere zorbalık yapmak, binaları ele geçirmek, karışıklık yaratmak gibi hareketlere katılmak istediğinizi belirtirseniz, size vize vermeyeceğiz.
Bize yalan söyleyip vize alırsanız ve sonra bu vize ile Amerika’ya girip bu tür faaliyetlerde bulunursanız, vizenizi alacağız.
Ve vizenizi kaybettiğinizde artık Amerika Birleşik Devletleri’nde yasal olarak bulunmuyor olursunuz. Ve dünyanın her ülkesinin hakkı olduğu gibi, sizi ülkemizden çıkarma hakkımız vardır.
Yani bu kadar basit.”
ABD’de ulusal olarak terör örgütü kabul edilen HAMAS’ın propagandası olmaz.
PKK’nın da olmaz.
Yüksek Mahkeme, önüne gelen PKK için lobi desteği girişiminin yasal olmayacağını belirtmiştir. (YPG’den ortak oluyor, o ayrı. Ne de olsa Suriye’de adı ve markası değişti.)
Ancak Rümeysa yasal olarak HAMAS’a destekle suçlanmış değil…
Fulbright zekâsındaki birinin bu aktivizme girerken bu hassasiyetleri ayırt etmesi beklenir.
Suçlamayı denedilerse de zayıf kaldığı düşünülebilir.
Rümeysa şu an sınır dışı edilme sürecinde.
Önce New Hampshire, sonra Louisiana’ya götürüldü.
Columbia Üniversitesi öğrencisi Muhammet Halil de burada tutuluyor.
Üstelik Halil yeşil kartlı ve eşi Amerikan vatandaşı.
Şu anki avukatı, Amerika’nın alanında en iyi avukatlarından Mahsa Khanbabi.
Ancak Rümeysa ile iki gün boyunca görüşemedi…
Avukat erişimi, bulunduğu eyaletten çıkarıldığı an ilk sekteye uğramış oluyor.
Sanal görüşme için de avukatın 24 saat öncesinden talepte bulunması gerekiyor.
Avukat, sınır dışı kararının iptali için savaşıyor.
Rümeysa’nın bir ara, bir an önce içinde bulunduğu cezaevi işlemlerinden kurtulmak istediği, “Doktoranız da sizin olsun, bir PhD için değmez” ruh hâline girdiğini öğrendim.
Ancak vazgeçmesini isteyenlere istediğini vermemeye karar verdi.
South Louisiana ICE İşlem Merkezi, mahkûmlar için zor ve katı bir cezaevi olarak tarif edilmekte.
Basile kasabasında eski bir cezaevi olan bu merkez, kadınlar için ayrılmış ve en az 700 tutukluya ev sahipliği yapmakta.
Tesisin uzak konumu, denetim ve avukat erişilebilirliği gibi sorunlara da sebep oluyor.
Zaten hiçbir şey olmasa, “Başınıza şunların gelmemesi için şunlara dikkat edin” kağıdı verildiğinde, başına gelebilecekleri düşünmek bile insana yeter.
Louisiana muhafazakâr ve dindar bir yer…
Dolayısıyla savcıları, hâkimleri de öyle.
Avukat, sınır dışı kararını engeller ve Massachusetts’e veya en azından Vermont’a gelmesini sağlarsa büyük bir başarı olacak.
ICE, federal mahkeme emirlerini kolayca ihlal ediyor.
Bu kompleks durumda, örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Trump’a bir mesaj göndermesi ile işin çözülmesi zor.
Bu olay daha geniş bir politikaya bağlı ve geri adım atılması zor.
Middle East Forum, antisemitizm mücadelesi olarak “Campus Watch” adı altında öğrencileri izleyecek gruplar oluşturuyor.
Zaten Rümeysa da bu şekilde hedefe konulmuş.
Türkiye’deki öğrencilerin ahvalini görmeden burayı konuşmak olmaz.
Çifte standart ile adalet olmaz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e bile Rümeysa’ya sahip çıktığı için çıkışanlar var.
Onu, “Kendi radikal dinci fikirleri yüzünden ABD tarafından gözaltına alınan ve muhtemelen Türkiye’de AKP-MHP faşizmini destekleyen bu kadın için tweet attığını gördük.” diye suçluyorlar.
İnsanlar bu kadar kutuplaştı.
Oysa Rümeysa’nın vandalizme karıştığını gören yok.
Protestolarda önde gören yok.