“`html

Ümit Özdağ’dan PKK ve Çözüm Süreci Açıklamaları

Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ, yeni çözüm süreci ve terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’la ilgili tartışmalara dair çarpıcı ifadelerde bulundu. Özdağ, “Eğer Anayasa’mıza müdahale ediliyorsa, Türk milletinin devleti elinden alınmaya çalışılıyorsa ve 66. madde gün yüzüne çıkıyorsa, terörist başı, Türk askerinin ve polisin, hatta masum vatandaşların kanına girmiş biri olarak bu kişi, kravat takıp Ankara sokaklarında dolaştırılmamalıdır. Biz bu duruma karşı mücadele edeceğiz” diye belirtti.

Özdağ, Bolu’da basın karşısına geçerek önemli konulara değindi. Özdağ’ın yaptığı açıklamalardan bazıları ise şu şekilde:

“Türkiye’nin sürekli değişen gündeminde bazı kesimler şaşırırken, Zafer Partisi olarak bizler uzun zamandır bu gelişmeleri takip ediyor ve yaşandığında sürpriz olmayacak şekilde değerlendiriyoruz. İlk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terörle müzakereleri yeniden başlatacak açıklamalarını ele almak istiyorum.”

“Hiçbir terör örgütü bu şekilde silah bırakamaz”

Kıymetli dostlar, bu bir yanlıştır. Dünya tarihi, hiçbir terör örgütünün bu şekilde silah bırakıp terörü sona erdirdiğini göstermemektedir. PKK gibi sadece Türkiye’de değil, Orta Doğu, Avrupa, Uzak Doğu, Rusya ve Afrika’nın pek çok yerinde etkin olan, aylık 30 milyon avro gibi büyük meblağları Kandil’e aktaran ve uluslararası bir istihbarat ve terör ağı kurmuş olan bu yapı, bu yöntemle asla terörü sonlandırmaz.

Kürtçenin eğitim dili olarak resmi statü kazanması gibi konuların tartışma gündeminde olduğunu biliyoruz. Ancak Dolmabahçe mutabakatıyla elde ettiklerinden daha azıyla yetineceklerini Cumhur İttifakı kimseye anlatmıyor. Bu durum kesinlikle yanlıştır. Suriye’de ‘Şam’ı fethetmeye çalışıyoruz’ söylemleri boş bir şekilde ifade ediliyor. Gerçekte oranın sahibi İsrail. Herkes hatırlayacaktır ki, “Amerikan ordusu gidiyor, PYD silah bırakacak” dediler ama PYD lideri Amerikan yetkilileri tarafından Şam’ın çevresinde toplantı için helikopterle taşındı. Anlaşma gerçekleşemedi ve geri döndü. Hangi konularda anlaşmaya varılamadı acaba?

“Ben bakan değilim desin biz de görelim”

Mevcut yönetim, devlet kaynaklarını israf ederken, ekonomik kriz içinde halka destek vermekten uzak kalıyor. Kamu harcamaları ve lüks alımlar bu durumu daha da zorlaştırıyor. Eğer Mehmet Şimşek bu milletin yararına hareket ediyorsa, “ben saraya madde sunmuyorum” diye bir açıklama yapmalı, biz de bunu görmeliyiz. Bizim önerdiğimiz değil, bugünkü Maliye Bakanlığı’nın bugüne kadar sunduğu ama Saray’ın kabul etmediği maddeleri yeniden gündeme almazsa, ben de bakanlık yapmam demelidir.

Maliye Bakanlığı, dar gelirli bireylerin hayatına destek olmaktan çok, onların belini bükecek yükler getirmektedir. Asgari ücretli bir vatandaştan vergi almak zulümdür. Bu şekilde bir Maliye politikası, Türkiye’yi ekonomik krizden kurtaramaz. Yalnızca yeni borçlar üstüne borç koyarak günü kurtarmaktan başka bir şey ifade etmez.

“İlk mitingimizi 9 Ocak’ta Karaman’da yapacağız”

Partimizin kuruluşunun 29. ayını geride bıraktık. Yeni Genel İdare Kurulumuzu oluşturduk ve önümüzdeki döneme başlayacağız. 17-19 Ocak tarihlerinde Antalya’da il başkanlarımızla, 2025 yılı seçimlerine hazırlık için ilk kamp çalışmamızı yapacağız. İlk mitingimizi 9 Ocak Perşembe günü Karaman’da gerçekleştireceğiz ve daha sonra Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ‘Mehmetçik katillerine af yok’ sloganıyla mitingler yapmaya devam edeceğiz.

‘Parlamentoda değiliz ama Türkiye’yi parlamentoya çevirebiliriz’ demiştik. Şimdi, eğer Anayasa’mıza müdahale ediliyorsa, Türk milletinin devletinin elinden alınması söz konusuysa ve bu şekilde bir terörist başı dolaşımda oluyorsa, biz buna karşı duracağız.” (ANKA)

“`